- Çocuğunuz Yalan Söylüyorsa; Çocuğunuzun bu davranışını yapmaktaki asıl ihtiyacını saptamalı, bu ihtiyacını anladığınızı uygun şekilde göstererek onunla konuşmalısınız. Çocuklar genellikle acı veren duygular hissederken yalan söylerler. Bunlar bazen güçsüz hissetmeleri bazen hayal ettikleri şeylere ulaşamamaları ya da anne ve babadan istedikleri ilgiyi alamamak gibi duygusal yoksunluklar olabilir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuğun yalanını değerlendirirken bunu kendilerine hatırlatmaları, kabullenici ve şefkatli konuşmalar yapmaları çok önemlidir. Daha sonra onunla, gücün sizde olmadığı oyunlar oynayabilirsiniz. (Kuralları o belirleyebilir.) İşbirliğine dayalı oyunlar ya da aktiviteler yaparak olumlu duygu ve düşünceler yaratabilirsiniz.
- Çocuğunuz Hayırdan Anlamıyorsa; Bu sizi ve çevrenizi oldukça zorlayabilir.Tabi ki çocuğunuzun istediği her şeye evet diyemez ve birçok konuda onu sınırlandırmak istersiniz. Çocuğunuza sevgiyle, ceza olmadan sınırlar koyar, sağlam bir ilişki üzerinden hayır derseniz, bu onun daha az isyankâr olmasına yardımcı olacaktır.
Çocuğunuz her zaman söylediğiniz ‘’hayır’’ın nedeninin açıklanmasına ihtiyaç duyar, ki bu da onun en doğal hakkıdır. Çocuğunuz yapmak istediklerinin neden frenlendiğini öğrendiğinde, kuralları hatırlama ve kurallara uyma olasılığı daha yüksek olacaktır. Bu nedenle ona koyduğunuz kuralları anlayabileceği şekilde açıklamalı ve bu kurallar karşısında üzüldüğünde duygusunu ‘’Sana hayır dediğim için üzüldün, üzülmen beni de üzdü, böyle olsun istemezdim’’ şeklinde yansıtın. Böylelikle sakinleşecek, reddedilme ve öfke duyguları yatışacaktır. Bununla birlikte onunla her zaman sizi ve sınırları anlayabileceği bir dil geliştirmek için çaba sarf edin.
- Çocuğunuz Küfrediyorsa; Onu sözlü olarak düzeltmeniz, çok da başarılı sonuç vermeyebilir. Sizin yanınızda bu sözcükleri kullanmayabilir, ancak siz yokken söylemeye devam edebilir. Daha sonra bu sözcükler diline yerleşerek öfkeli olduğu zamanlarda ortaya çıkabilir. Çocuğunuzu küfrettiği için cezalandırmanız durumunda ise aranızdaki ilişki zedelenerek isyankâr ve öfkeli tutumlarla karşılaşabilirsiniz. Tüm bu nedenlerle böyle zamanlarda olaylara daha anlayışlı ve eğlenceli yaklaşmak çok daha işe yaramaktadır. Eğlence, anlayış ve kahkaha çocuğunuzun küfür etme ihtiyacının altındaki güçsüzlük duygusuyla baş etmesini kolaylaştıracaktır. Gücün çocukta olduğu bol kahkahalı oyunlar çocuğunuzun küfür etme ihtiyacını azaltarak zamanla sönümlenmesine neden olacaktır.
- Çocuğunuz Tırnak Yiyorsa; Bu onun baş edemediği bir kaygıdan, bastırdığı bir duygudan, korkudan ya da etkilendiği bir olaydan kaynaklanabilir. Çocuklar genellikle kendilerini rahatlatma ihtiyacı duydukları zaman tırnak yeme alışkanlığı geliştirirler. Çocuğunuz tırnaklarını yiyorsa öncelikle ne sıklıkla yediğine, nasıl durumlarda yediğine dikkat etmeli, onu uyarmadan dikkatini dağıtmalısınız. Bununla birlikte genelde bir semptom olarak görülen bu davranışın altındaki nedeni araştırmalısınız. Çocuğunuzun tırnak yediği ya da buna ihtiyaç duyduğu zamanlarda belki ona daha fazla şefkat verebilir, birlikte oyun oynamayı teklif edebilirsiniz. Böylece oyun, ilişki ve sevgi ile rahatlayarak dikkati dağılan çocuğunuzun tırnak yeme ihtiyacı da giderek sönümlenecektir.
- Çocuğunuz Okula gitmek İstemiyorsa; Öncelikle onu okulda zorlayan nedenleri araştırmalısınız. Çocuklar bazen uzun süre aynı yerde oturmak ya da kurallara uymak gibi zorluklarla okula gitmek istemeyebilirken bazen de katı disiplin, uygunsuz eğitim uygulamaları, zorbalık gibi nedenlerle de okula gitmekten soğuyabilirler. Bu durumu ciddiye almalı ve onu okuldan soğutan ya da gitmesini engelleyen şeyleri değerlendirmelisiniz. Çocuğunuzun bu sorunuyla ilgili öğretmenlerinden yardım istemekten çekinmemelisiniz.
Çocuğunuzun yaşadığı okul stresinin üstünden gelmesine yardımcı olacak oyunlar oynayabilirsiniz. Bu oyunlar eğlence ve kahkahanın bol olduğu, gücün çocukta olduğu oyunlar olmalıdır. Örneğin; anne ve babanın beceriksiz kötü bir öğretmen olduğu, okulla ilgili oyunlar olabilir.
Çocuğunuz bu zorluğu okula ilk defa başladığı yıllarda yaşıyorsa aşamalı olarak ayrılacağınız bir süreç planlamalısınız, kaygılarını görmeli, okul ile işbirliği içinde olmalı, kendini güvende hissetmesine yardımcı olmalısınız.
- Çocuğunuz Kardeşini Kıskanıyorsa; Duygularını, saldırgan ve uygunsuz davranışlarla, inatlaşma, gerileme ya da iş birliğine yanaşmama olarak gösterebilir. Bu duygular sevildiğini hissetme, anlaşılma, şefkat, ilgi ve ebeveynler ile bireysel vakit geçirme ihtiyaçlarını arttırabilir. Çocuğunuzun bu gibi ihtiyaçlarını kardeşi uyuduğu zaman gidermeye çalışarak, onunla oyun oynayarak, tüm gün hissettiği gerginliği atması için alan oluşturmalısınız. Eğer siz de onun öfkesine karşılık ona bağırır ya da çeşitli yöntemlerle cezalandırırsanız, sizinle bağının her an kopabileceği duygusunu pekiştirmiş olursunuz. Onun kardeşi ile ilgili hissettiği duyguların ve gerginliğin çok doğal olduğunu önce siz kabul ederek onu anlamalı, duyguları hakkında kabul ve şefkatle onunla konuşmalısınız. Bununla birlikte yaşça geri gittiği ve gücün çocuğunuzda olduğu oyunlar oynamak oldukça faydalı olacaktır.
- Çocuğunuz Yemek Yemek İstemiyorsa; Bu sizin için oldukça zorlayıcı olabilir ve kendinizi sık sık bu konuyu düşünür ya da bu konuya üzülürken bulabilirsiniz. Çocuklar için bazı yemeklere alışmak ya da yemek yeme düzenini oturtmak çok kolay olmayabilir. Öncelikle bu konuyu çok fazla büyütmemeli, kaygınızı ona yansıtmamalı, ısrarcı tutumlarda bulunmamalısınız. Yemek yemediği zamanlarda abur cuburu kesmeli, içerisinde yemek yapmanın olduğu oyunlar oynamalı bazen birlikte mutfağa girerek sevdiği şeyleri yapmalı ve yemek konusundaki rutinlerinizi daha keyifli hale getirerek onu motive etmelisiniz.
- Çocuğunuz Kendi Yatağında Uyumak İstemiyorsa; Bu onun yaşadığı çeşitli korkular ve kaygılarla ilgili olabilir. Bazen yaşadığı bir olaydan sonra ya da gün içinde hissettiği streslerle birlikte kendi başına uyumaktan kaçınmaya başlamış olabilir. Bu gibi durumlarda yapabileceğiniz en faydalı şeylerden biri çocuğunuzu dinlemektir. O gün içinde yaşadığı bazı sıkıntılardan bahsetmek isteyebilir. Onu korkutan, üzen ve mutlu eden şeyleri paylaşmasını istediğiniz bir yatma zamanı ritüeli oluşturabilirsiniz. Bazen de çocukların uyumak için yeteri kadar rahatlamadan önce ağlamaya ihtiyacı olabilir ve bunun için herhangi bir bahane bulabilirler. Böyle zamanlarda da buna izin vermeli, duygularını bastırmadan yaşamasına olanak sağlamalı, şefkatle onu sarmalısınız. Zorlukların devam etmesi halinde onun yatağında uyku öncesi hoşuna gidebilecek aktiviteler yapabilirsiniz, odasını ve alanını sevmesine çaba harcayabilir ve bu süreci bölerek aşamalı şekilde ayrılmayı planlayabilirsiniz.
- Çocuğunuz Ödevlerini Yapmak İstemiyorsa; Bu sorunu bir güç mücadelesi haline getirmemelisiniz. Aksi halde evde sık sık öfke ve gerginlikler yaşanarak bu sorun bir krize dönüşerek çocuğunuzun hem duygu ve davranışlarını zedeleyecek hem de sizinle ilişkisini sarsacaktır. Sizin görevinizin çocuğunuzun ödev yapmasını sağlamak değil ona yardımcı olmak olduğunu unutmamalısınız. Bununla birlikte çocuklar okuldan gelir gelmez ödevler konusunu açmamalı, öncelikle onun rahatlamasını ve günün stresini atmasını sağlamalısınız. Sıkıldığında eğlenceli molalar vermeyi önermelisiniz. Ona ara ara ödevlerini yaparken eşlik etmeli, zorlandığı konularla ilgili yardımcı olmalısınız. Ayrıca zor ödevlerde yaşanan hayal kırıklığı ya da konsantrasyon eksikliği için oynanabilecek gücün çocukta olduğu oyunlar da oldukça faydalı olacaktır.